18 Haziran 2014 Çarşamba

11 comments
Posted in , ,

Doğum odası Anı

Selam kızlı erkekli okuyanlarım ,size bugünkü tarifimde bir doğumu paylaşacağım.Ne nasıl yani filan deme !
evet bildiğin bacakları açıp çatır çatır nasıl doğurdum,aç kulağını dinle.

Perşembe günüydü son kontrolüm.40 haftanın dolduğu gündü ve doktorum aç bacakları kontrol edicem dedi bana. Korka korka birazda sıkılarak açtım bacakları,kafamı kaldırıp doktorumun yüzüne bakıyorum yüzünü filan ekşitiyor mu şeyimi görünce diye. Bir de ben bile karnımdan şeyimi göremezken doktorumun görmesini izlemek istiyorum,ipucu bulacağım ne de olsa durumun vehametiyle ilgili.

Adam suratına minnacık bir mimik vermeden ''yakında doğurursun'' dedi.Eh yani 40 hafta dolmuş ve normal bebekler 40 haftanın dolduğu gün gelirler değil mi? Değilmiş efendim 42. haftaya kadar bu süre sarka biliyormuş ve hatta bazen bebeklerin canı doğmak istemeyip sezeryan yolunu anneye sunabiliyormuş!

Bunu doktorumun masasında öğrendiğimde boynumda akan terler önce mercimekti sonra nohut büyüklüğüne transfer oldu .Hele de doğmayan bebekeleri duyduğumda boynumdan memelerime doğru şelale aktığını hisseder oldum.

İnsan doğmamış bebeğe yalvarır mı ,zamanında doğması için? O saniyeler başladım içten içe yalvarmaya.''Kurbanın olayım zamanında doğ,taşıyamıyorum seni artık çok ağırsın belim koptu'' diye.
Neyse...

Eve gittiğimde beyoğlu aygırımla bir kavga beni bekliyordu.Adam azdı tabi ,3 aydır cinsel bir münasebet olmadığından libidosu tavan yaptığında sikecek bir şey bulamayınca beynimi sikiyordu.Ne yapalım bebeim? Kaderde varsa düzülmek neye yarar üzülmek?

Ertesi gün bir aygırımın azgınlık döneminde minnacık bir sancı hissettim şeyimde. Neyimde?
Belimde,karnımda,rahmimde...Çokyönlü bir sancıydı,en az benim kadar donanımlı şekilde geliyordu sancılarım anlayacağın.

Annemleri çağırıp sancım var dediğimde kocacım ''önce benimle kavganı hallet''dedi.Annem ''ben karışmam ''şeklindeydi çünkü ben son zamanlarda her kavga da ahanda doğuruyorum benden uzak dur şekline girdiğimden yalancı çobanlığa mührümü basmıştım.Ne yapsaydım yani? Canımla mı uğraşayım,karnımdakinin çıkma savaşıyla mı yoksa azmış kocamla mı. 

Küçük sancılarım cidden artmaya başlayınca ben yeryüzünün tüm canlılarıyla birlikte kocamın yedi ceddini beceriyordum küfürlerle. adam küfürleri yiyince anladı ki gerçekten doğuruyorum ,doldurdu küveti.
Küvetin içine girmemle birlikte doğum tribine de girdim sanırım.Elimden tuttu herifim ,elinde saatle kaç dakikada bir sancının geldiğini hesaba tutuştuk.

Sancılar 3 dakikada bir gelince yadım allahhhh moduyla bastık gaza ve geldik hastaneye.Bu sırada ben saat 22.00 den beri sancı çekiyorum ve saat sabahın beşi.Yani toplamda 7 saat oldu ki hastaneye geldiğimizde herkes uyuyordu.

Elim şeyimde doğuracağım lan uyanın moduyla beni gördüklerinde doğumhaneye aldılar.Götüm çıka çıka girdim ki 3 kadın 4 oda var ve o 3 kadın  kendi kendine bağırıyor.Yani doğuruyorlar!
Allahım bir tırstım ki sormayın,bende ne sancı kaldı ne bir şey.Bıraksan hamile değilim diyerek podyumda yürürüm ,kendimi o kadar sağlıklı hissettim bir anda yeminle.

Bbe beni alıp şeyime baktı ve doğumun başlamış 1 cm açılmış dedi.Nee diye bir bağırış bağırdım ki tüm doğuranların sesini bastırdım o şokla.Ebe hanım gülümseyerek ''hadi bakalım üstünü değiştirelim,suniyi verelim''dedi.

Bana!!!Plaza kaşarınaaa!!Suni!!!Hemde sancının sunisi!
ebeye kaşlarımı çatarak doktorumu söyledim,o gelmeden olmaz ne de olsa diyerek.Ebe benimle taşşak geçer gibi ''doktor 10 cm açılmadan gelmez kii,nöbetçi doğurtur''diyince ''bırakın beni'' dedim.

''sorumluluk alamayız biz dedi,bırakamayız.''Ebeye biraz yaklaşıp
''ben suni bir yarrak yemedim ki suni sancı yiyeyim''gibi çok salakça bir cümle kullandığımda ebe katılarak gülmeye başladı.Sabahın 5inde ve 3 doğuran  çalışan kadının arasında gülmek!

Anladın mı neden ebelere küfürler?

Bir kağıt imzalatıp gönderdi beni,sorumluluk almam diye. Annemler doğumane kapısının önünde doğurcam diye beklerken ben vazgeçtim diye çıktım. Herkes suratma bakıp bir şeyler söylememi bekliyordu ve söyledim.

''Doğurmaktan vazgeçtim''

Tüm yol boyunca ağzıma envai çeşit sıçıldı. Dalga geçtiğimi düşündüler,taşşak geçtiğimi vs vs...söylemedim bende korkmasınlar diye doğumumun başladığını.Kararım kesindi bir de 2 gün boyunca doğurmayacaktım,pazartesi doktorum gelince doğuracaktım.

Sancıları umursamadım cumartesi günü. Çıkıp sahilde dolaştım,hastaneye yürüyerek gittim,beynimden doğumu çıkardım.Zorunlu olmadıkça hastane mastane yok plaza kaşarı! Sen eski kaşarsın,dayan kızım!

Cumartesi gecesi uyumayı planlarken bir sancı beni nirvanaya ulaştırdı.Nasıl bir kafadır bu lan!Şeyimi tutuyorum doğmasın diye.

Kimseyi kaldıramıyorum da bir gece öncesinden milleti yollara döktüm.Doğurmam dedim çıktım. Öff bari salona geçeyim de dedim,sancım geçene kadar orada dururum,kocamı rahatsız etmeyeyim.Herkes uykusuz kaldı benim yüzümden,gık çıkarma plaza kaşarı...

Salonun halısını nasıl tırmalıyorum anlatamam acıdan.tırnaklarımın arası o yıl boyunca yürüyen insanların bakterileriyle doldu taştı.Nasıl kıvranıyorum sancıdan ama nasıl çaresizim kimseye söyleyemediğimden anlatamam.

Deli gibi hıçkırarak ağlıyorum ama ağzıma basa basa hıçkırıklarımı susturuyorum. Uyanmamalılar çünkü onlarda uykusuz kalmamalılar...

Sabahın 8inde annem ağzını ayıra ayıra geldiğinde ''senin rengin duvar gibi kızım,git yat erkenden kalkma,bugün pazar''dedi.

Bugün Pazar!

''Anne kahvaltıdan sonra doktoru arayıp doğuracağım ben''

''He Pk he .''

Kahvaltı normal şekilde edilir...Doktora telefon edilir...Doktorun telefona geri dönmesi beklenir...Doktora doğum haberi verilip geldiğine teyit edilir veeeeeee 

Hazırlanın millet doğuma gidiyoruz.Doktor gel dediii.

Annem: ''Durun bi şu bulaşıkları yıkayıp,kahvalıkları buz dolabına yerleştireyim.Doğurur moğurursa bebekle uğraşır yapamam. Plaza kaşarı sen temiz misin (( şeyinin kıllarını aldın mı demek bu))
ve ben evet temizim ikibüçuk milyara toplu temizlik yaptırdım (laser ;)

Saat 12.30 doğumhane kapısında.

ben :''anne ben aç aç mı doğuma gircem ya,enerjim yok acıktım''
annem:''çok yeme kızım,altına sıçarsın.ne rezilmiş diye küfür ettirme ardından''
Ben gene de tost yedim söylene söylene.
Ha bu arada doğumuma rahat gelinmesinin ve kalabalık olmamasının sebebi doğuracağıma emin olmayışları!

Doğumhane kapısında gene aynı ebe.
Ebe hanım adınız ne sizin ?
Hatice.Neden sordun?
Hiç.ebelerin isimleri önemlidir.Genellikle meslekleriyle dilimizden düşmezler.
Aaaaahh kaç parmak soktun yavaşş!
5 cm açıklık
Nasıl yani o kadar sancıdan sonra 5 cmcik mi?!

Suni sancıyı verin dedi doktorunuz Plaza Kaşarı,veriyorum.
Ver ver...Ver sancıyı...
Annem sancıyı verince yanıma gelip sandalyeye çöktü.Vallahi doğuruyor dedi gözleri dolarak.
Ben o sancı arasında annemin eridiğini görünce annemi kovdum.İstemiyorum yanımda kimseyi yahu,banane!

Karşımda bir kadın doğuruyor bir de ben.Karşılıklı bağırmıyor,sessizce acımızı çekiyoruz.Ebe tam ortamıza gelerek bir kız doğdu diye espri yaptı.Karşımdaki kadın ne hissetti bilmem ama orada emin oldum ki ebelere edilen tüm hakaretler,küfürler yerini bulduğuna emin oldum.

Doktorum ebeyi aradığında kadın gelip beni bir kere daha avuçları.9 cm bu açılmış 10 cm diğeri dediğinde doktorumuz elinde çay bardağıyla geldi.Nasıl bir şey lan o kanlı şeylere bakıpta çay içmek.
Mide lütfen doktor bey!

10 cm açılan kadına gidip hadi ıkın kaçtı ,hadi ıkın kaçtı diyerek doğurturken ben bir daha canlı doğum izlyemem diye bildiğin kadını izledim.Gördüğüm şeyi !(organı)ömrü billah unutmayacağım!Öff o ne be!Gergedan ağzı kadar bir şeydi lan :(

Kadın saçları örgüyle gelen bir kız doğurdu.Şu anda bile benim o kadar saçım yoktur be! Ömrümde unutmayacağım ikinci şey bu!

Sıra geldi sana Plazaa dedi doktor. Hebatit B olduğumu hatırlattığımda kafasını sallayarak eline geçirdiği eldiven sayısını 20ye çıkardı.
Ebeler geriye çekildi.Sanki saldırgan hayvanım ben tövbe .Hebatit b olabilirim ama evcilim yani!
Onlarda ellerine fazladan eldiven geçirdikten sonra karnıma Hatice ebenin çöktüğünü gördüm ve ıkın dedi.Ikındım...3.ıkınmada bebeğim çıktı (:

Ağlamıyordu.gözlerimi kısıp yaşıyor mu diye baktığımda nefes alan canlıyı yaklaştırarak ciğerlerini kendi açtı,ağlatmak lüzumsuz dedi doktor.Gülümseyerk baktığım şey sıçana benziyordu :( Hemde lağamdan çıkmış bir sıçana. Hani kirpiye yavrusu yumuşaktı,hani kargaya yavrusu şahandı? Bende neden öyle bir duygu yok!Ana değil miyim lan ben!

Plazantasını ve içimdeki suyuda doğurttuktan sonra kocamı içeriye aldılar. Adam şoka girmişti.Suratı duvar gibi etrafına bakıyordu.Ben yatan kişi olduğumdan bilmiyorum tabi etrafı. Her yer kanlı peçete,kanlı su iğğğkk!
Kan kokusu...Ve benim morarmış dudaklarım,bembeyaz tenim,ölmüş cansızlıkla yüzüme gözüme yapışan saçlarım...

Sokmayın yeni doğum yapılmış bir odaya kocanızı,Yazık,ağlıyorlar...

İlk sütü bebeğime verecekke sordum,''Ben hebatitim,aşısını vurdunuz mu bebeğin?''

Vurulmamıştı! Ve ben bilinçsiz bir anne olup o sütü verseydim çocuğum da şu anda hastalıklıydı.

Neyse işte sonuç...








Satır aralığında farkında olmadan benimle oldun...
İki halt ettin,teşekkürler.